Faaliyetlerimiz
Sığınmacı Hakları Platformu Kuruluş Bildirgesi ve Faaliyet Özeti Raporu
Kuruluş ve İlk Faaliyetler (2020)
• Platformun Kurulması: Sığınmacı Hakları Platformu, Eylül 2020’de kurulmuştur.
• Hukuk Çalışmaları: 2020 yılı içinde Hukuk Grubu toplantıları yapılmış (9 ve 28 Ekim) ve Hukuk Grubundan Abdülhalim Yılmaz Yabancılar Hukuku konusunda eğitim vermiştir (5 Aralık). Bu eğitim notları, tüm sığınmacı gruplarına gönderilmek üzere Arapça ve Farsçaya çevrilmiştir.
Kritik Olaylara Tepkiler ve Kampanyalar
Altındağ Olaylarına İlişkin Bildiri (Ağustos 2021)
• Ankara Altındağ’da meydana gelen olaylar üzerine Platform, "Suriyeli Sığınmacılarla Dayanışma Platformu" imzasıyla bir basın açıklaması yayımlamıştır.
• Bu açıklamada, Devletin can güvenliğini koruması, ayrımcılığa ve saldırganlığa geçit vermemesi talep edilmiş; suçun şahsiliği ilkesinin unutulmaması gerektiği vurgulanmıştır. Suriyelilerin işyeri ve evlerine yönelik saldırılar kınanmış, mültecileri hedef gösteren "ırkçılık sınırlarını zorlayan" dilin tehlikesine dikkat çekilmiştir. Açıklamada ayrıca, Suriyeli sığınmacıların insan onuruna yaraşır biçimde yaşama hakkına sahip olduğu ve devlete düşenin bu hakları korumak olduğu belirtilmiştir.
Nefreti Durdurun, Şiddeti Durdurun Ortak Bildirisi (Ocak 2022)
• Platform, 18 Ocak 2022’de 71 kurum ve kuruluşun imzasıyla yayınlanan “Göçmenlere yönelik nefreti durdurun, şiddeti durdurun” başlıklı ortak bildiri için imza toplamaya başlamıştır.
• Bildiride, sığınmacıların hak sahibi bireyler olduğu ve insan onuruna yaraşır muamele görmesi gerektiği vurgulanmıştır. Hükümetten can güvenliğini sağlaması, dezenformasyonu gidermesi ve saldırıları etkili bir şekilde soruşturması istenirken; siyasilerin de seçimler yaklaşırken artan "kirli propagandaya" derhal son vermesi talep edilmiştir.
Tanju Özcan Hakkında Suç Duyurusu (Şubat 2022)
• 2 Şubat 2022’de, Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan hakkında nefret ve ayrımcılık suçlarından suç duyurusunda bulunulmuştur.
• Basın açıklamasında, Özcan’ın söz ve eylemlerinin insan hakları ihlali, ayrımcılık ve nefret temelli suçların odağı haline geldiği, bu suçları kamu gücünü kullanarak işlediği belirtilmiştir. Platformun duyurduğu suçlar arasında Nefret ve Ayrımcılık (TCK m.122), Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik veya Aşağılama (TCK m.216) ve Görevi Kötüye Kullanma (TCK m.257) yer almıştır.
Hak Arama ve Adalete Erişim Odaklı Çalışmalar
• Çalıştaylar: 2022 yılında İnsan Hakları ve Sosyal Güvenlik Forumu ile birlikte "Suriyeli sığınmacıların hak arama ve adalete erişim süreçlerinde kurumlar arası koordinasyon ve işbirliği” konulu çalıştaylar düzenlenmiştir (30 Mart ve 26 Mayıs).
• Hukuki Dava Takibi: Platform, sığınmacılara yönelik nefret suçları ve cinayet davalarını aktif olarak takip etmiştir. Bu davalar şunlardır:
◦ İzmir Güzelbahçe Katliamı Davası: 16 Kasım 2021’de yakılarak öldürülen üç Suriyeli işçinin davasını takip etmiş (Mart 2023, Haziran 2023, Mart 2024). Platform, bu cinayetlerin ırkçı saikle işlendiğini ve kararda nefret suçunun da yer alması gerektiğini vurgulamıştır.
◦ Gina Mercimek Davası: Kilis’te öldürülen 9 yaşındaki Suriyeli mülteci Gina Mercimek’in davasına katılım sağlamıştır (Ocak 2024 ve Mayıs 2024).
◦ Muhammed Yasir Elati Cinayeti Davası: İzmir’de öldürülen Muhammed Yasir Elati davasını takip etmiştir (Mart 2024).
◦ Mohammed Nourtani Cinayeti Davası: Zonguldak’ta kaçak maden ocağında katledilen Afganistanlı işçi Vezir Mohammed Nourtani’nin davasını izlemiştir (Mayıs 2024).
Geri Gönderme ve Hak İhlalleri Mücadelesi
Platform, özellikle zorla geri gönderme uygulamalarına karşı önemli basın açıklamaları ve çağrılar yapmıştır:
• Zorla Geri Göndermelere Karşı Açıklama (Şubat 2023): “Zorla Geri Göndermeleri Durduralım, Sığınmacılara İnsanca Yaşam Olanağı Sağlayalım” başlıklı basın toplantısı düzenlemiştir. Açıklamada, Suriye’nin güvenli bir ülke olmadığı, uluslararası anlaşmalara aykırı olarak geri göndermelere devam edildiği ve rıza belgelerinin "baskıyla imzalatıldığı" belirtilmiştir.
• İkamet ve Seyahat Özgürlüğü Çağrısı (Eylül 2023): Göç İdaresi Başkanlığı'nın İstanbul'da kayıtlı olmayan Suriyelilerin kayıtlı oldukları illere dönmeleri yönündeki tebliğine tepki gösterilerek, ayrımcılık yasağının uygulanması; sığınmacılara çalışma, ikamet ve seyahat özgürlüğü tanınması talep edilmiştir.
• Geri Gönderme Merkezlerindeki (GGM) Hak İhlalleri (Şubat 2024 ve Sonrası): Platform, GGM’lerde yaşanan keyfi uygulamalara, işkence ve kötü muamele iddialarına karşı duruşlar sergilemiştir. Bu merkezlerin bağımsız heyetler tarafından gezilmesi ve denetlenmesi çağrısı yapılmıştır.
• Taha Elgazi'nin Sınır Dışı Edilmesi (Mayıs 2025): Platformun aktivisti ve sözcüsü olan Taha Elgazi'nin hukuka aykırı biçimde gözaltına alınıp eşiyle birlikte apar topar Suriye’ye sınır dışı edilmesi üzerine basın açıklaması düzenlenmiştir. Platform, hukuksuz geri göndermelere son verilmesini ve Elgazi Ailesinin haklarının iade edilmesini talep etmiştir.
Diğer Önemli Faaliyetler
• Deprem Çalışmaları (Şubat-Mart 2023): Büyük deprem sonrası, ayrımcı saldırılara karşı etkili iletişim ve hukuki mücadele çağrısı yapılmış, depremzede Suriyelilerin durumu ve karşılaştığı ayrımcılık sorunları (kurtarma, yardım erişimi ve seyahat kısıtlamaları) hakkında basın açıklaması yapılmıştır.
• Dayanışma Kampanyası (Haziran 2023): 20 Haziran Dünya Mülteciler Günü için “#Sizinleyiz” başlığı altında sosyal medya dayanışma kampanyası düzenlenmiştir.
• Suriye’deki Gelişmeler ve Dönüş Politikası (Aralık 2024): Esad rejiminin düşüşünden sonra, “Geçiş Sürecinde Suriye’deki Durum ve Türkiye’deki Suriyelilerle ilgili olarak Atılması Gereken Adımlar” konulu basın toplantısı yapılmıştır. Platform, geri dönüşün gönüllülük, güvenlik ve sürdürülebilirlik ilkelerine dayanması gerektiğini (BM kriterleri) ve hızlı değil, planlı ve uzun vadeli bir programla yürütülmesini savunmuştur.
• Göç Politikası Raporu (Haziran 2025): 20 Haziran Dünya Mülteciler Günü’nde MAZLUMDER ve ULFED ile birlikte, Türkiye’deki sığınmacıların durumunu, genel göç politikasını ve atılması gereken adımları inceleyen “Göç politikalarını birlikte iyileştirelim” başlıklı bir rapor yayımlanmıştır. Rapor, keyfi sınır dışı işlemleri, avukata erişim kısıtlılıkları, zorla imzalatılan gönüllü dönüş formları ve GGM koşulları gibi yapısal sorunlara odaklanmıştır.