Faaliyetlerimiz
SHP Dezenformasyon Raporları
Sığınmacı Hakları Platformu (SHP), dezenformasyon, nefret söylemi ve ırkçı propagandaya karşı mücadeleyi; yayımladığı ortak bildiriler, basın açıklamaları ve hukuki başvurular aracılığıyla yürütmüştür.
İşte Platformun dezenformasyonla mücadele çerçevesindeki ana faaliyetleri ve rapor niteliğindeki açıklamaları:
1. Nefret Söylemi ve Dezenformasyonla Mücadele Amaçlı Ortak Bildiriler
Platform, mültecilere yönelik yoğun dezenformasyon ortamına karşı koymak için geniş katılımlı bildiriler hazırlamıştır:
• “Nefreti Durdurun, Şiddeti Durdurun” Ortak Bildirisi (2022): 18 Ocak 2022'de 71 kurum ve kuruluşun imzasıyla yayımlanan bu bildiride, Suriyeli sığınmacıların on yıldır “yoğun bir dezenformasyon sağanağı altında olmanın ürkütücü sonuçlarını” yaşadığı vurgulanmıştır.
• Platform bu bildiride, üretilen nefretin sonuçlarının düşünülmeden devam eden bir dezenformasyonla karşı karşıya olunduğunu belirtmiş ve taleplerini dile getirmiştir.
• Hükümetten, sığınmacılarla ilgili dezenformasyonu gidermeye yönelik olarak toplumu bilgilendirme görevini yerine getirmesi açıkça talep edilmiştir.
• Siyasetçilerin seçimler yaklaşırken artan ve sığınmacıları şiddetin hedefi haline getiren “kirli propagandaya derhal son vermesi” istenmiştir.
• Medyanın ise ırkçılığı ve ayrımcılığı teşvik eden dilden arınması ve hak temelli bir perspektif benimsemesi gerektiği belirtilmiştir.
2. Kriz Dönemlerindeki Gerçek Dışı İddialara Tepkiler
SHP, toplumsal kriz anlarında yayılan dezenformasyonun yıkıcı etkisine karşı açıklamalar yapmıştır:
• Altındağ Olayları Bildirisi (2021): Ankara Altındağ'da yaşanan olayların ardından yayımlanan bildiride, Suriyelilerin varlığını “beka sorunu” olarak sunan odakların zehirli propagandalarının etkisiyle suçun bireyselliğini göz ardı eden olayların çıkmasının beklendiği ifade edilmiştir.
• Açıklamada, mültecilerle ilgili dilin “ırkçılık sınırlarını zorlayan” kadar tehlikeli olduğu vurgulanmıştır.
• Deprem Sonrası (2023): 6 Şubat depremlerinin ardından, ayrımcı ve ırkçı çevrelerin depremi kullanarak provokasyonlarla Suriyelilere yönelik saldırılar başlattığı belirtilmiştir.
• Platform, "Uğur Kardaş’ın bir Afganlının ölen birisinin bilezik için kolunu kestiğini söyleyip sonra olaya dair sorular geldiğinde sadece “duydum” demesi gibi" pek çok gerçek dışı bilginin veya ithamın haber formunda dolaşıma sokulduğunu tespit etmiştir.
• Bu tür gerçek dışı ithamlara karşı hukuk süreçlerinin işletilmesi talep edilmiştir.
3. Hukuki Mücadele ve Farkındalık Çalışmaları
Platform, dezenformasyonun eyleme dönüşmüş hali olan nefret suçlarına karşı hukuki ve toplumsal farkındalık çalışmaları yürütmüştür:
• Tanju Özcan Hakkında Suç Duyurusu (2022): Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan hakkında nefret ve ayrımcılık suçlarından suç duyurusunda bulunulmuş, Özcan’ın söz ve eylemlerinin “insan hakları ihlali, ayrımcılık ve nefret temelli suçların odağı” haline geldiği vurgulanmıştır. Özcan'ın daha sonra, ırkçı uygulamalarının hukuka aykırı olduğunu itiraf etmesi, Platformun 2022'de duyurduğu suçların haklılığını göstermiştir.
• Geri Gönderme Merkezi (GGM) Uygulamaları Eleştirisi (2024): GGM’lerde yaşanan hukuka aykırılıklar ve kötü muamele iddialarının Göç İdaresi Başkanlığı tarafından dezenformasyon olarak nitelendirilmesine karşı çıkılmıştır. Platform üyeleri, bu iddiaların sadece kötü niyetli girişimler olarak damgalanmasının doğru bir yaklaşım olmadığını, yargı kararlarına yansıyan tespitlerin ve Türkiye İnsan Hakları Eşitlik Kurumu raporlarının iddiaları doğruladığına dikkat çekmiştir.
• Irkçı Söylemlerin Eleştirisi: 2025 yerel seçimleri sonrasında bazı belediye başkanlarının Suriyelilere yönelik “tek yön otobüs bileti” gibi ifadeleri, 1930’ların Avrupa’sındaki Nazi dönemi paylaşımlarına benzer mesajlar vermek olarak nitelendirilmiş ve bu propaganda ve telkinlerin göç yönetiminde hataya sürükleyici işlevi olduğu konusunda uyarılmıştır. Bu tür siyasetin, nefret ve ayrımcılık üretiminin ana politik öznesi olmaya devam ettiği belirtilmiştir.